Bangkok / Tapınaklar
BANGKOK GEZİLECEK YERLER
Tapınaklar şehri Bangkok’u gezmeye devam ediyoruz. Bangkok thai dilinde “Melekler Şehri” anlamına geliyormuş . Şehir aslında üç ana kısımdan oluşuyor. Khao San Road Caddesi, Sukhumvit Bölgesi ve Silom Bölgesi . Gezgin ve sırt çantalı turistlerin tercih ettiği Khaosan Road bölgesi bizde ki Sultanahmet civarı gibi düşünülebilir. Alışveriş merkezlerinin içinde ve raylı sisteme yakın olmak isteyenler Sukhumvit bölgesini, daha lüks ve standartları yüksek bir tatil yapmak isteyenler ise şehrin yeni yaşam ve finans merkezi sayılan Silom bölgesini tercih ediyor. Bu üç bölge hakkında tekrar yazıyorum çünkü gittiğinizde dolaşacağınız, konaklayacağınız alışveriş yapacağınız bar ve cafelerin en yoğun olduğu bölgeler bunlar.
Biz, genelde gittiğimiz tatillerde şehri yürüyerek keşfetmeyi sevdiğimiz için sabahın çok erken saatinde boş sokaklarda ve kanallar arasında yürümeye başlıyoruz. İnsanın ilk dikkatini çeken binaların ve tapınakların her zaman rastladığımız yapılara göre farklılıklar gösteriyor olması. Köşeli mimarisi, altın varaklı süslemeleri, renkli mücevherlerle işlenmiş ve ince detaylı işçilikle yapılmış bu sıra dışı mimari; insanı kendine hayran bırakıyor.
Saat sekiz buçuk civarı turuncu giysileriyle genç Budist Rahipler tek sıra halinde ve büyük bir sessizlik içinde tapınaklardan çıkmaya başlıyorlar. Bu onlar için her sabah gerçekleştirilen Sadaka Yürüyüşü seramonisiymiş aslında . Çıplak ayakları, kel kafaları, turuncu kıyafetleriyle hepsi birbirinin aynısı gibi duruyor. Ellerinde tencere benzeri derin kaplar var. Halk bu geçen genç rahipleri oldukça saygıyla karşılıyor ve selamlıyor. Sokaklarda ki insanlar ellerinde ne varsa birer ikişer bu kaplara dolduruyorlar.
Bazen bir elma, bazen bozuk para, bazen bir çiçek . Bu rahiplerin tek geçim kaynağı böyle sabah çıktıkları yürüyüşler ve sürekli halk tarafından tapınaklara getirilen yiyecek, giyecek ve paralar. Biz bir tapınakta ilaç getireni bile görmüştük; ilk başta çok tuhaf gelmişti bu durum ama sonrasında budizm öğretilerini öğrendikçe insan kavrıyor huzur ve karşılıksız yapmak üzerine olan yaşam felsefelerini.
Rattanakosin Bölgesi şehrin Tarihi Bölgesi sayılıyor, gezeceğiniz tapınakların çoğu bu civarda . Şehirde çok sayıda tapınak ve budist okulu var . Gelen turistlerin çoğu Tayland’a deniz tatili için geliyor aslında ve genelde Bangkok’u pekte gezmeden geri dönüyor. Bu şehri mutlaka ön yargılarınızı bir tarafa bırakıp keşfetmelisiniz. Bu özgürlükler şehrinin size hiç yaşamadığınız bir tatil deneyimi yaşatacağına eminim. Doğu’nun Venedik’i de denilen bu şehir her geçen gün daha cazip ve yerel yaşam unsurlarıyla bizleri daha çok etkileyeceğe benziyor.
BÜYÜK SARAY ( THE GRAND PALACE )
Şehri neredeyse ikiye bölen Chao Phraya nehrinin yakınında ki bu çok büyük ve şehrin en turistik yapısı olan binalar kompleksi 1782 yılından beri Tayland Krallığına ev sahipliği yapıyormuş. Girişte biletinizi alınca bu kompleks yapı için elinize bir katalog veriliyor aktardığım bir çok detayı buradan okuyabilirsiniz. Bu şehirde göreceğiniz her yapı sizde de, bizim yaşadığımız gibi ihtişam ve gösteriş hissi uyandıracak. Altın rengi varak tüm yapılarda oldukça çok kullanılan bir detay .
Bu kompleks şeklinde ki binaların içinde gezmeniz gereken bence en önemli yapı Zümrüt Buda Heykeli . Bu heykeli önemli yapan bir çok detayı var ayrıca Tayland Halkı için çok kutsal ve önemli bir yere sahip. Yalnızca Kral tarafından dokunulmasına izin veriliyor. Tek bir parça halinde ki blok Yeşim Taşı, oyularak yapılmış. Yeşil Zümrüt Budaya giydirilen üç farklı kıyafet var. Bu kıyafetlerin tamamı altından yapılmış ve Kral tarafından farklı zamanlarda giydiriliyor. Kralın Üç ayrı dönemde giydirdiği bu üç farklı elbise Tayland’ın mevsimlerini (Serin sezon-Yağışlı sezon ve Yaz sezonu)sembolize ediyor ve şehre bereket getireceği düşünülüyor.

Bunun dışında bu alan içerisinde ziyaret edeceğiniz diğer önemli yer ise Wat Pra Keaw tapınağıdır. Tapınağın kapısında iki adet elinde asa bulunan, suratı hayvan şeklinde, vücudu ise insan görünümünde olan dev gardiyanlar bulunmaktadır. Bu Koruyucu Gardiyan şeklindeki heykellere “Yaksa” denilmektedir .
Tayland’da Budist İnanıştan önce bulunan Hindu İnanışından kaldığı düşünülmektedir. Özellikle Büyük Saray civarını gezerken çok sık karşınıza çıkacak olan bu koruyucu heykellerin Kuş İnsan görünümünde olanına “Kinnari” adı verilmektedir, Yılan Suratlı olanına ise “Naga” denmektedir. Bunların dışında çevre de sıklıkla pembe Fil heykelleri ile de karşılaşacaksınız. Tayland halkı için iyi şansın sembolü sayılan fil heykeli engellerin kaldırıcısıolduğu düşünülen Fil Kafalı Tanrı Ganeşa’dır. Ganeşa’nın Amblemi aslında bizim çok yakından bildiğimiz Hitlerin Gamalı Haçının’da simgesi olan Swastika işaretidir. Hindu inanışının Budizm üzerinde çok büyük bir etkisi olduğu düşünülüyor. Tanrılara adak adama gibi Budizmde görülen bir çok inanışın özünde bu Hindu dininden kaldığı sanılıyor.
Büyük sarayın açılış saati : 8;30 kapanış saati ise : 15;30 ‘dur. İçeri giriş kişi başı 2015 yılı itibariyle 500 bahttır. Dini bir yapı olan bu tapınağa giren bayanların da erkeklerin de kıyafetine dikkat ediliyor. Şort, mini etek ve açık kıyafetle girilmesi yasak bunun için kapısının önünde ki tezgahlarda uzun penye pantolonlar ve uzun kollu t-shırtler satılıyor. Biz eşim için dünyanın en çirkin kilim desenli eşofmanını satın alıp içeri bu şekilde girebilmiştik bu güzelim mekanda çekilen resimlere bu yüzden içimizden pekte bakmak gelmiyor 🙂
YATAN BUDA ( WAT PHO/RECLINING BUDHA )
Öncelikle size yürüyerek nasıl gideceğinizi komik bir dille tarif edeceğim. Bu tarifler, dilini hiç okuyamadığınız ve soru sorduğunuz her insanın sizi dolandırma meyili olduğunu bildiğiniz bir ülkede son derece önem kazanıyor 🙂 Grand Palace’ın ana kapısından sola doğru yürüyeceksiniz. Karşınıza çıkan ilk yol ağzından sola dönüp 10-15 dakika kadar daha hiç bir yere sapmadan devam edeceksiniz. Yolun sonunda kalabalık olan tapınağın girişini göreceksiniz.
Daracık bir kapıdan içeri girdiğinizde gözlerinize inanamayacağınız büyüklükte uzanmış bir buda heykeli sizi karşılıyor.İçeriyi sırayla budanın etrafında dolanarak geziyorsunuz. Heykelin tamamı altından varak kaplama şeklinde yapılmış . Uzunluğunun 46 metre yüksekliğininde 15 metre olduğu yazıyor kapıda. Tek bir resim karesine sığdırmakta zorlanıyor insan.

İçinden geçtiğiniz bir koridorda 108 adet kap bulunuyor, Bu kaplar Budanın 108 Buyruğunu temsil ediyor. Bu yüzden halk için 108 rakamı kutsal ve uğurlu sayılıyor. Tespihlerin de 108 adet boncuk var. İnsanın karşı koyması gerektiği düşünülen 108 adet hazzı ve egoyu simgeliyor. Hep duyduğumuz ve nasıl olduğunu bilmediğimiz

NİRVANA’ya ulaşmak için 108 nefsi mücadele eylemini geçmeniz gerekiyor. Meditasyon sırasında insanların bedenlerinde bulunan 108 adet enerji çıkış noktası olduğuna inanılıyor. İşte bu öğreti de bunun gibi bir çok anlamı var 108 rakamının. Kaselerin önünden geçerken içlerine para atıyoruz. Şans ve uğur getirdiğine inanılıyor.
Bu paralar yine budist rahipler için kullanılıyor. İçeride ki diğer önemli ve gözden kaçan detay ise Tayland’ın en önemli Masaj Okulunun bu yapı içerisinde olması. Geleneksel Tay masajını en güzel ve en doğru tekniklerle yaptırabileceğiniz bir masaj bölümü de tapınak içerisinde hizmet veriyor. Biz yaptırmak için içeri bakındık ama son derece kalabalıktı. Rezervasyonla çalışıyorlar. Masaj yaptıramasanız bile dönüşte evinize ve çok sevdiklerinize hediye etmek için özel satılan masaj yağı setlerinden mutlaka almalısınız.
Giriş saatleri 08;00 ve 17;00 arası. Masaj saati 18;00 a kadar devam ediyor. 2015 yılı itibariyle içeri giriş bir kişi 100 baht.

ŞAFAK TAPINAĞI ( WAT ARUN/TEMPLE OF DAWN )
Yine öncelikli olarak yürüme koordinatlarından bahsedeceğim size ki birde buralar arasında tuktuk vs. parası ödemeyin diye 🙂 yatan buda tapınağına giderken sola döndüğünüz yol ağzından bu sefer sağa doğru döneceksiniz. Önünüze böyle pazarı andıran dışarıda tezgahların olduğu bir sokak çıkacak. Hafif kötü kokulu bir yer.
Buranın arka kısmı nehir bu sokakla nehir arasında ki iskeleden teknelere 3 baht karşılığı biniyorsunuz. Nehir dediysem küçük bir su gibi gelmesin aklınıza. Bildiğiniz üzerinden gemilerin geçtiği çok büyük bir göl şeklinde şehri ikiye bölen bir su bu. İşte buradan bindiğiniz tekneler sizi doğruca bu tapınağa götürüyor. Hem tekneyle geçerken şehride izleme fırsatınız oluyor. Biz başaramasak da buraya gidişinizi özellikle akşam üzerine getirmenizde fayda var ; hem şehrin hemde tapınağın ışıklandırılmış halinin çok güzel olduğu söyleniyor.
Bu tapınak benim Tayland’da gördüğüm en muhteşem ve büyüleyici tapınaktı. Üzerindeki her milimin de bir işleme bir porselen çiçek ve bir detay var. Aşağıdan en tepeye kadar, renkli güllerle,deniz kabuklarıyla ve yarı değerli rengarenk taşlarla süslenmiş bu tapınak sizi kendine hayran bırakıyor.
Çok dik olan bu tapınağa tırmanmak için üzerinde merdivenler bulunuyor. Budistler için çok önemli olan Şafak Tanrısı Aruna’dan almış ismini. 70 metre yüksekliğinde ki bu yapının asıl yapılma nedeni Budizm’de çok önemli bir inanış olan Meru Dağı’nı sembolize etmesidir. Meru dağı hani bizim şu sürekli kullandığımız mitolojik” Kaf ” dağının ta kendisi oluyor. Budistler için tanrı bu dağda yaşıyor ve dünya bu dağın çevresinde katmanlar halinde bulunuyor. Tanrının dünyayı yaratırken bu dağın çok önemli bir yeri olduğuna inanılıyor bunun nedeni de Tanrının, bu dağın görüntüsünde insanlara yansıdığını düşünmeleri.
Bu tapınağı görmeden kesinlikle dönmemelisiniz…
Tapınak 08;00 – 17;30 arası açık ve 2015 yılı için 1 kişi üçreti 50 baht .
ALTIN BUDA (WAT TRAİMİT/THE TEMPLE OF GOLDEN BUDHA)
China Town bölgesinde Hua Lampong Tren istasyonu yakınında bulunan bu buda dünyanın en büyük kitlesel yüksekliğe sahip altından yapılmış heykeliymiş. Yaklaşık 5,5 ton ağırlığında olan bu heykel 700 yıllık bir tarihe sahipmiş. Geçmişte istilacılardan korunmak için; halk tarafından alçı ve çimentoyla kaplanmış ve üzerinden geçen yıllarla birlikte altın olduğu unutulmuş. Aradan geçen uzun yıllardan sonra vinçle taşınması esnasında çatlayınca içinin saf altından yapıldığını anlamışlar.
Tapınak 09;00 – 17;00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. 2015 itibariyle 1 kişi bilet ücreti 10 baht.
Bunca Tapınak ve Buda Heykeli gördükten sonra insan Budizm Öğretisini gerçekten merak ediyor. Benim de Vikipedi den ve bir kaç yabancı kaynaktan edindiğim bilgilere göre Gotama Buda , Hindistan’da yaşayan ve Budizmin Kurucusu olduğuna inanılan kişidir. Dünyada ki tüm Budistler tarafından Buda olarak kabul ediliyor. Budizm; cehalet uykusundan uyanmayı , aydınlanmayı tüm canlıları kucaklamayı tarafsız olmayı ve büyük bir şefkati barındıran öğreti ve inanç sistemidir. Budizm’in, tüm tek tanrılı dinlerden temel farkı, her şeye gücü yeten bir yaratıcı tanrı varlığını reddetmesidir. Budizm’e göre tanrılar, ruhlar ve yaşayan her canlı için acı, cehalet ve yeniden doğuş döngüsü (Reenkarnasyon) vardır.