Murano Ve Burano Adası
MURANO ADASI

Venedik’in en önemli adalarından biri Murano adasıdır. Venedik’te ki Büyük Kanaldan bineceğiniz gemiler sizi Murano ve Burano adasına götürüyor. Adaları gezmek için ortalama bir gününüzü ayırmanız gerekiyor.
Ada dünya çapında ünlü olan Murano Camının üretildiği yerdir. Tur firmaları Venedik’te bu adayı ve cam atölyelerini gezdirmek için çoğunlukla ekstra para istiyor ama kendiniz adaya gidip cam atölyelerini rahatlıkla gezebilirsiniz. Adalar Venedik’in kalabalığından sonra halkın yaşam şeklini yakından tanımanızı sağlayacak en güzel yerler. Herkesin evinin önünde bir ya da bir kaç kayığı var. Bakkala, markete gidebilmek hatta işlerine gitmek için; evlerinden çıkıp kayıklarına binmeleri gerekiyor. Bizde her evin önünde birer ikişer araba olması gibi bir hal almış aslında. Cam üretiminin tarihi neredeyse 10. yüzyıla kadar uzanıyor.
Murano Kristalleri yabancı devlet saraylarının ve şehrin aristokrat ailelerinin vazgeçilmez ev aksesuarlarının arasındaymış. Biz adayı gezerken tesadüfen bir cam atölyesinden içeri girip bu el yapımı camların aşamalarını izlemeyi başardık. Tabi ki bu gösteriden sonra girdiğimiz cam galerisinde oldukça pahallı fiyatlara satılan ve harika görünen bu eserleri de görebildik. Aklınıza gelebilecek her türlü objenin hayvan figürünün ve süs eşyasının camdan yapılmış halini görebilirsiniz. Aslına bakarsanız ada son derece sessiz sakin ve bu birkaç cam galerisi ve cam atölyesi dışında içinde pekte bir şey yok. İnsan markalaşmanın önemini buradan anlıyor bizim ülkemizde de İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde bulunan(NAZARKÖY) cam atölyeleri, bu anlamda desteklenirse ve projelendirilirse eminim ki çok güzel bir alan yaratılıp hem halkın geçim kaynağına, hemde şehrin tanınmasına çok büyük faydalar sağlayacaktır. Her bebeğe,her hamileye taktığımız evimizde süs eşyası olarak kullandığımız rengarenk nazar boncuklarının macerası işte bu köyde başlıyor.
BURANO ADASI
Murano adasından sonra bindiğimiz Vapuretto bizi bu rengarenk adaya ulaştırdı. Bu yolculuğumuzda ortalama 45 dakika sürdü. Ada aslında eski ve otantik bir balıkçı köyü. Mavi, kırmızı, sarı, yeşil gibi göz alıcı renklere boyanmış evlerin ışıltıları kanal sularına yansır. Bu adanın özelliği de bir zamanların en güzel dantellerinin burada işlenmesiymiş. Avrupa saraylarında en çok aranılan dantelmiş . Zamanla yaşlanan ada nüfusuyla beraber ada da bu dantel işini pekte bilen kalmamış. Bu durumu canlandırmak ve ada kadınlarına öğretmek için bir dantel okulu açılmış . İçeriye giriş paralı sizde girip bu dantel müzesini gezebilirsiniz.
Biz gezdiğimiz atölyelerin birinde danteli işleyen yaşlı bir teyzeyi gördük ama resim çekmemize izin vermediler . Gördüğüm ve anladığım kadarıyla danteli iğne kullanarak bir örtünün üzerine çizilmiş desene göre işliyorlar. Tüm dünyayı etkileyen uzak doğudan gelen sahte ürünler tabi ki burayı da etkilemiş artık çoğu mağazada satılan ürünler el yapımı ve adalıların yaptığı danteller değil. Ben kızım için almak istediğim dantel şemsiyenin etiketini çevirip Made in China yazısını görünce çok hayal kırıklığına uğramıştım.Eğer illede bu dantellerden satın alacağım ama gerçeği olsun derseniz Scuola Del Merletto’nun(Dantel Okulu ) galerisinden almalısınız.
Adada meydanda bulunan San Martino kilisesini gezmeyi de ihmal etmeyin. Eğer şanslıysanız güneş size güzel yüzünü gösteriyorsa ada da bir kaç yerde bulunan küçük fırınlardan çeşitli kurabiyeler satın alabilirsiniz. Tabi ki en meşhuru Burano kurabiyesi. Daha çok bizdeki lokma hamur tatlısının toz şeker ve tarçınla bulanmış hali gibi, oldukça lezzetli . Bu fırınlarda satılan her şeyin fiyatı genelde Venedik’le karşılaştırılınca daha ucuz, ortalama 1€ civarı. Bir kese kağıdına hepsinden birer tane koydurup ana caddenin ortasında ki kafelerin birinde nefis kahvenizle beraber harika saatler geçirebilirsiniz.
Adanın rengarenk olma hikayesine gelince de ; balıkçılar gece yarısı evlerine çok sarhoş döndükleri için yollarını ve evlerini karıştırıp başka komşularını rahatsız ederlermiş. Hanımlarda bu işe böyle bir çözüm üretip evleri rengarenk boyamışlar ki beyler gece karanlığında yollarını kolaylıkla bulabilsin . Tabi bu durum sonradan adanın markalaşmasına ve bir şekilde Venedik’e gelen herkesin bu adaları ziyaret etmek istemesine dönüşmüş. Burano Adası gerçekten çok güzel . Zaten çok büyük olmayan adanın iç kısımlarını mahallelerini bence mutlaka gezmelisiniz. Kanal kenarlarında top oynayan çocukları, evlerinin önünü süpüren yaşlı teyzeleri , estetik köprüleri ile fotoğraf çekmekten çok keyif alacağınız ve harika kareler yakalayacağınız şirin bir ada burası.