Venedik Karnavalı….
VENEDİK KARNAVALI
Roma gezimizi planlarken aslında aklımız da hep Floransa’ya gitmek vardı. Venedik Karnaval’ı tarihlerinin bizim kaldığımız zamana denk geldiğini öğrenmemizle birlikte rotamız bir anda Venedik olarak değişti. İşin içine bir de bu karnaval deneyimi girince Venedik bambaşka güzellikte bir şehir oluverdi.

Venedik yolculuğunun ilk çözülmesi gereken kısmı ulaşım. Roma’dan gideceğimiz için en kolay iki seçenek ; Tren ve Uçaktı. Aslında uçak fiyatı neredeyse trenden daha ucuz diyebiliriz. http://www.alitalia.com/tr_tr/ bizim maceracı ve seyyah ruhumuz ağır bastığı için treni tercih ettik ve çokta keyifli bir yolculuk yaptık. Hızlı tren ile yolculuk ortalama 4,5 saat sürüyor.
- Hızlı Tren (http://www.trenitalia.com/) Bilet fiyatları normalde oldukça yüksek. Biletinizi mümkün olduğunca önceden alırsanız bilet fiyatında yarı yarıya tasarruf sağlayabilirsiniz. Kutucukları doldurduktan sonra Fındbest Prıce butonuna tıklayıp önünüze açılan pencereden size uygun olan tren saatini seçmeniz gerekiyor. Dikkat etmeniz gereken detay ise hızlı trenler ile normal trenin eğer başta belirtmediyseniz karışık listeleniyor oluşu. Bunun için trenlerin kalkış ve varış saatlerini mutlaka kontrol etmelisiniz. Bu site dışında başka bir tren firması daha var. (http://www.italotreno.it/) Biz Roma’dan Venedik’e bu firmayı kullanarak gittik; dönüşte de Trenitalia yı seçtik tabi ki bunun nedeni bilet fiyatlarında ki farklılıktı. Tren İtalo, yeni bir firma ve son derece konforlu trenleri var

- İki yolculuğumuz içinde biletlerimizi internetten satın aldık. Yanımıza aldığımız çıktılar bilet sayıldı ve hiç bir problemle karşılaşmadık. Roma’da trene Termini tren istasyonun dan bindik. Bizim otelimiz San Marco meydanına yakın olduğu için Venezia Santa Lucia tren istasyonunda indik. Bu istasyondan San Marco meydanına gitmek için 2 nolu Vapuretto’yu(deniz otobüsü) kullandık(büyük kanal boyunca ilerler). Aslında 1 nolu hatta San Marco’ya gidiyor ama arada durak sayısı fazla ve daha çok dolanıyor.. Ulaşım son derece kolay. gündüz neredeyse her 5-10 dakikada bir vapurettolar hareket ediyor. Gecede sabaha kadar ortalama yarım saat arayla çalışan bir gece hattı var.

Venedik’e geldiğimiz ilk andan son anına kadar heyecanımız hep artarak çoğaldı. Şehir gerçekten masal kitaplarından fırlamışcasına etkileyici . Suyun, bizim gibi çok karasal hayata alışık insanlar üzerinde bıraktığı dinlendirici bir gücü var. Bu kenti anlamak ve içinde yaşadığınızı hissetmek hiçte zor değil aslında. Kanalların üzerindeki köprülerden geçmek, daracık sokaklarında kaybolmak, gezintiye çıkan gondolları izlemek sizi fark etmeden hissettiğiniz bu masalın bir kahramanı yapıyor. Çok özel şeyler yapmadan; daracık sokaklarda yürümek bile insana bambaşka duygular tattırıyor.

Şehrin en eski meydanı ve karnavalın ana merkezi San Marco meydanı ve civarı. Şehir o kadar turistik bir hal almış ki etrafta ki gördüğünüz tüm binalar otel, restoran ve ya sanat galerisi olarak kullanılıyor. Konaklama ve yeme içme ücretleri normalin üzerinde ki fiyatlarda. Otel rezervasyonunuzu mutlaka önceden yaptırmalısınız. Lido adası ve Mestre bölgesi konaklama fiyatlarının daha uygun olduğu bölgeler ayrıca buralardan San Marco’ya ulaşım gece gündüz rahatlıkla sağlanıyor. Venedik için hem anlatılacak hemde yaşanacak çok şey var aslında; ama benim size tavsiyem tabi ki şehri karnaval zamanı görmeniz ve gezmeniz.

Unesco tarafından Dünya Miras Listesine eklenmiş bir şehir burası . Bu yüzden çakacağınız tek bir çivinin bile hesabını uluslararası komitelere vermek zorundasınız. Tarihi boyunca senfonik müzik ve operanın gelişiminde önemli rol oynayan, Antonio Vivaldi‘nin , ünlü gezgin Marco Polo’nun ve ünlü çapkın Casanova’nın da doğduğu şehirdir burası . Şehirde karnavalın tam olarak ne zaman başladığı hakkında çok net bir tarih bulunmuyor. Daha çok baharın gelişini kutlamak için başlamış sonrada değişerek günümüze kadar geldiği sanılıyormuş. İnsanlar çeşitli maskeler ve kostümlerle bu festivale katılıp gönüllerince eğleniyor. Bir dönem çok yaygın olduğu ve bir çok insanın veba salgınından öldüğü zamanlarda ise bu masklar ve kostümler kötü görüntüyü engellemek için kullanılmış.

Şimdilerde daha çok Venedik halkı bu maskları satan, gelen turistler ise takan şekline dönüşmüş gibi bir hali var. Başta da söylediğim gibi karnavalın merkezi San Marco meydanı ama bunun dışındaki neredeyse her sokakta, köprüde değişik sahne şovları sergileniyor .

Karnavalın kendine ait bir programı var ve bu program her sene değişiyor . Türkiye’den de bu karnaval için gezi düzenleyen bir çok tur firması ve fotoğrafçılık kulüplerinin gezileri var. Ama benim internetten araştırdığım kadarıyla bu turların fiyatlarının çok yüksek olduğu. Sizinde kafanızda bir karnaval programı varsa bence planınızı biraz erken yaparak çok daha ucuza bir karnaval deneyimi yaşayabilirsiniz. Genel olarak San Marco civarında ki restoranlar pahallı iç kısımları tercih etmelisiniz . Satın alacağınız masklar içinde mutlaka pazarlık yapmalısınız yine iç kısımlarda ki dükkanları tercih etmelisiniz..İçinde İtalya mührü olan kenarında sertifikası olan maskeler bunlar genelde el boyaması gerçek maskeler fiyatları da 30€ ‘dan başlıyor.Gördüğünüz geri kalan tüm maskeler Uzakdoğu’dan geliyor.
DÜKLER SARAYI (Palazzo Ducale)
Bu saray Venedik’te gezilmesi gereken bence en önemli eser. İnsanoğlunun güzellik ve estetik adına yapabileceği her türlü detayı barındırıyor. Gotik mimarinin en güzel örneklerinden birisi sayılabilir. İçerisinde muhteşem sanat eserleri, varak tavan kaplamaları ve resimler bulunmaktadır. Dokuz yüzyıl boyunca Venedik Dukka’lığının merkezi olan bu görkemli yapı yapıldığı tarihten sonra üç büyük yangın geçirmiş ve neredeyse tamamı yeniden inşa edilmiş. Venedik’te yaşayan 12 soylu ve zengin aile birleşerek şehri korumaya karar verirler ve su baskınlarından korunmak için şehri en sonunda şİmdi ki Rialto köprüsünün olduğu yere inşa ederler. Kendilerinin yönetimi tek bir elden idare etmeleri için son derece görkemli bu saray yapılır.
SAN MARCO MEYDANI (Piazza San Marco)
Şehrin en önemli simgelerinin içinde bulunduğu bu gösterişli meydan gelen turistlerin ilk uğrak yerlerinden birisidir ayrıca halk içinde hem dinsel hem de politik bir birleşme yeridir. “Bir çok yazıda Napolyon’un bu meydanın güzelliğini anlatmak için Avrupa’nın en güzel salonu dediği yazar.”
Meydanda Aziz Markos Çan Kulesi Venedikte ki en yüksek yapıdır ve deniz feneri olarak ta kullanılmıştır.
Diğer bir yapıda San Marco Bazilikasıdır. Bu bazilika Doğu ile Batı’nın bir sentezi olarak inşaa edilmiştir. San Marco meydanı karnaval sahnesinin kurulduğu en iyi kostüm yarışmalarının yapıldığı ve karnaval boyunca müzik ve sahne gösterilerinin hiç bitmediği bir alandır. Meydan adını dört incilin yazarlarından biri olan Aziz Markos’tan alır. Aziz öldükten sonra emanetlerinin gizlice buraya getirilip adına yaptırılan bu kilisede korunduğu söylenir. Şehrin sembolü olan bu kanatlı aslan figürü de Aziz Markos’un sembolüdür.
Venedik’i diğer şehirler gibi detaylı anlatmak yerine paylaşacağım resimlerle şehri size göstereceğim.